Rüyalarına Dalan Kız-30.Bölüm
Kadına nefretle bakmaktan kendimi alamıyordum. Neler olduğunu bilmiyordum. Kime güvenmeliydim? Anneme ve babama olan güvenim bile azalmaya başlamıştı. Aklıma bütün bu karmaşadan çıkmak için bir yol geldi. Ben şu an bir rüyadaydım ve tek yapmam gereken şey kendimi uyandırmaktı. Bu şekilde yaşadığım dünyaya geri dönebilir ve adam akıllı düşünebilirdim. En azından tehlikede de olmazdım. 'Sizi bilmem ama ben bir süreliğine aranızdan ayrılıyorum. Artık kendi aranızda oynarsınız' dedim ve annemin bana çok uzun zaman önce rüyamda öğretti uyanma büyüsünü yaptım.
Gözlerimi açtığımda yetimhane görevlisi başımda dikiliyor ve yüksek sesle adımı söylüyordu. Geri gelmiştim. Hemen yataktan kalktım ve 'Affedersiniz acaba hangi gündeyiz?' diye sorum. Kadın bana şaşkın şaşkın baktı ve bugünün tarihini söyledi. Nasıl olur? Rüyaya girdiğim gün ile aynı gündeydim. Daha sonra aklıma iki dünyanın zaman akışının farklı olduğu geldi. Hemen yataktan kalktım ve üstüme giyecek bir şeyler geçirdikten sonra yemekhaneye indim.Görevliler halime şaşırıyordu. Sonuçta ne bileceklerdi ki? Neler yaşadığımı bir bilseler deli olduğumu sanabilirlerdi.
Ne kadar da acıkmıştım. Kahvaltımı bitirdim ve ilk dersin olduğu sınıfa gittim. Şu an rüya hakkında en ufak bir kelime bile duymak istemiyordum ama bir yanım ise olan bütün her şeyi düşünmekten kendini almıyordu. Dersi dinlemeye çalıştım. Bu şekilde düşüncelerimden uzaklaşabilirdim. İkinci teneffüse kadar. Görevli beni çağırdı ve bana bir mektubun geldiğini söyledi. Mektubu almakta çok tereddüt etsem de içinde yazılanları daha da çok merak ediyorum. Kendimi gerçeklikler dışında yaşmaktan alamıyordum. En azından bizim dünyamızda denilen adıyla... Üçüncü derse girmedim ve kimsenin olmadığı çatı katına geçerek, mektubu okumak için oturdum. Mektubun zarfını yavaşça açtım. Tereddüt ediyordum. Belkide her şeyi bırakıp, unutup normal hayatımı yaşamalıydım. Bunlarla uğraşmak için çok erkendi. Merakıma yenik düştüm ve en sonunda zarfı açtım. Hiç tahmin etmeyeceğim birinden gelmişti bu sefer mektup. Bir zamanlar en yakın arkadaşım olan Deine'den.
Gözlerimi açtığımda yetimhane görevlisi başımda dikiliyor ve yüksek sesle adımı söylüyordu. Geri gelmiştim. Hemen yataktan kalktım ve 'Affedersiniz acaba hangi gündeyiz?' diye sorum. Kadın bana şaşkın şaşkın baktı ve bugünün tarihini söyledi. Nasıl olur? Rüyaya girdiğim gün ile aynı gündeydim. Daha sonra aklıma iki dünyanın zaman akışının farklı olduğu geldi. Hemen yataktan kalktım ve üstüme giyecek bir şeyler geçirdikten sonra yemekhaneye indim.Görevliler halime şaşırıyordu. Sonuçta ne bileceklerdi ki? Neler yaşadığımı bir bilseler deli olduğumu sanabilirlerdi.
Ne kadar da acıkmıştım. Kahvaltımı bitirdim ve ilk dersin olduğu sınıfa gittim. Şu an rüya hakkında en ufak bir kelime bile duymak istemiyordum ama bir yanım ise olan bütün her şeyi düşünmekten kendini almıyordu. Dersi dinlemeye çalıştım. Bu şekilde düşüncelerimden uzaklaşabilirdim. İkinci teneffüse kadar. Görevli beni çağırdı ve bana bir mektubun geldiğini söyledi. Mektubu almakta çok tereddüt etsem de içinde yazılanları daha da çok merak ediyorum. Kendimi gerçeklikler dışında yaşmaktan alamıyordum. En azından bizim dünyamızda denilen adıyla... Üçüncü derse girmedim ve kimsenin olmadığı çatı katına geçerek, mektubu okumak için oturdum. Mektubun zarfını yavaşça açtım. Tereddüt ediyordum. Belkide her şeyi bırakıp, unutup normal hayatımı yaşamalıydım. Bunlarla uğraşmak için çok erkendi. Merakıma yenik düştüm ve en sonunda zarfı açtım. Hiç tahmin etmeyeceğim birinden gelmişti bu sefer mektup. Bir zamanlar en yakın arkadaşım olan Deine'den.
Yorumlar