Rüyalarına Dalan Kız -4.Bölüm
Akşam yemeği saati geldiğinde herkes büyük, ruhsuz salona geçmişti. Pek yakın arkadaşım yoktu ama konuşabileceğim bir kişi vardı beni anlayabilen. Genelde buradaki çocuklar mutsuz ve yalnızdı, zaten başka ne beklenebilirdi ki... Aynı benim gibi.
Yine yemekhanenin sadece karnımızı doyuralım diye baştan sağma yaptığı tatsız, besin değeri olmayan şeyleri yedik. Burası her zaman böyleydi. Yemezsen aç kalırdın, ne kadar beğenmesen de önemli değildi çünkü seni önemseyecek biri yoktu, seni düşünmezlerdi. Onlar için sen sadece bir tane daha zorunluluk demektin ve artık onlar da bize bakmaktan bıkmıştı. Burası ruhsuz, kimsenin bizi önemsemediği bir yerdi, bu bir gerçekti ve ben bu gerçeği uzun süre önce kabul etmiştim.
Yemeğimi yerken siyah elbiseli görevli beni köşeye çağırdı. Bana üzerinde bir sürü şeklin ve yazının olduğu bir mektup verdi. Verirken bile yüzü asıktı... Yemeğimi bıraktım ve yatakhaneye çıktım. Gece karanlığında biraz korkutucuydu ama ben artık alışmıştım. Sonuçta doğduğumdan beri buradaydım. Çeşitli aileler beni evlatlık edinmişti ama canları sıkılmış ve geri bırakmışlardı. Bu da beni giderek daha umutsuz hale getirmişti. Başucumdaki mumu yaktım ve üzerinde çeşitli desenler olan zarfı nazikçe yırttım. Zarfı açtığımda karşıma büyük harflerle yazılmış iki kelime çıktı. SON MEKTUP... Zaten önceki mektupta son yazmıyor muydu? Belki de yazan kişi de arık ne yazdığını bilmiyordu.
Belki de bana bu mektubu gönderen kişide bıkmıştı benden. Canı sıkılmıştı ve artık bırakıyordu. Bir yazardı belki de ve bana bir romanı yaşatmak istemişti. Kim bilebilirdi ki? Ben değil:)
Belki de bana bu mektubu gönderen kişide bıkmıştı benden. Canı sıkılmıştı ve artık bırakıyordu. Bir yazardı belki de ve bana bir romanı yaşatmak istemişti. Kim bilebilirdi ki? Ben değil:)
Yorumlar