Sadece Hikaye

Belki herkes bu tarzda hikayeler yazıyor veya binlerce bu şekilde hikaye okudunuz. Ama bende bir seferliğine de olsa yazmak istiyorum. Biraz klasik ama umarım beğenirsiniz... Bu hikayenin geçmiş bir zamanda geçtiğini de unutmayın lütfen ve o şekilde yorumlayın...

                                                                 DOLMUŞ


Bir gün genç bir adam, her günkü gibi işe gitmek için dolmuşa binmiş. Arka sıralarda kahverengi, düz saçlı bir kadın görmüş. Daha doğrusu hemen gözüne çarpmış ve kadından gözlerini alamamış. Normalde bir sonraki dolmuşa binermiş ama o gün işe erken gitmesi gerektiği için bir önceki dolmuşa binmiş. Kadının arkasındaki koltuk boşmuş. Adam gidip oraya oturmuş. Yol boyunca da gözlerini kadından alamamış. Bütün gün işte kadını düşünmüş. Düşündükçe aklından çıkmamış. Ertesi gün belki kadınla karşılaşabilirim diye yine bir önceki dolmuşa binmiş. Kadın her zamanki gibi yine arkadaki yerinde oturuyormuş. Bu sefer adam kadının önünden geçerken ona gülümsemiş, kadın da karşılık vermiş ve o da gülümsemiş. İlk başta gülmeye daha sonra selamlaşmaya ve hatta konuşmaya başlamışlar. Adam bu genç bayandan oldukça hoşlanmış. Birbirlerini tanımaya başlamışlar. Bir süre sonra birbirleri için yer bile tutmaya başlamışlar. Artık adam sırf kadını görebilmek için hep bir önceki dolmuşa biniyormuş. Adam bir gün dayanamamış ve kadına duygularını söylemek istemiş. Belki bir çay bahçesine gider bir süre konuşabilirlermiş. Adam kendini hazırlamış hatta söyleyemem, heyecanlanırım diye kadına bir mektup yazmaya karar vermiş. Ertesi gün evden çıkarken mektubu yanına almış, mektubu verecekmiş.Adam dolmuşa bindiğinde gözleri hemen arkadaki koltuğa takılmış.


Kadın dolmuşta yokmuş... Olabilir, her gün gelmek zorunda değil ya, diye geçirmiş içinde. Bir gün , iki gün, üç gün... Günler geçmeye devam etmiş. Adamda mektubunu taşımaya... Aradan bir ay geçmiş. Adam kadını bir daha görememiş. İş yerinde, mola saatinde eline gazetesini aldığında gözüne bir haber takılmış. İlk başta benzettiğini düşünmüş ama hayır, bu  o kadınmış. Habere biraz göz gezdirmiş. Kadın çok ünlü bir iş kadınıymış ve oldukça zengin bir aileden geliyormuş. Kadının röportajını okumaya başlamış:
- Bir süreliğine kafamı rahatlatmak ve normal bir insan gibi yaşamak istedim. Beni tanıyan insanlar bana hep farklı davrandı, ne kadar zengin olduğumu duyunca... Bende öyle bir yer seçtim ki beni kimsenin tanıyamayacağı... Sabah bir işim vardı ve dolmuşa bindim. Arabam dahil hiçbir şeyimi yanımda getirmemişti. İşim uzadı ve 2-3 gün daha aynı saatte aynı dolmuşa binmem gerekti. Dolmuşa benden sonra binen bir adam vardı. Dikkatini çekmiş olmalıydım ki bana bakıyordu, kendisi benim de dikkatimi çekmişti. İlk başta gülümsedik daha sonra selamlaştık hatta bir süre sonra da konuşmaya başladık. Adama gerçek kimliğim hakkında hiçbir bilgi vermemiştim onun yerine her gün bu saatlerde işe giden normal bir kadınmışım  gibi davranmasını istedim bana. Bir süre sonra sırf onu görebilmek için dolmuşa binmeye başladım. Çok iyi anlaştık. Bana oldukça samimi davrandı. Uzun zamandır çevremdekilerin bana davranmadıkları kadar. Ondan özür diliyorum ve aynı zamanda da teşekkür ediyorum.

Adam okumayı bitirdiğinde içinde bulunduğu durumun şokunda çıkamamıştı. Tanıdığı sandığı , sabahları gününün en keyifli saatlerini yan yana otururken geçirdiği, o güzel, kibar kadının tamamiyle kendini başka biri gibi tanıttığı ve bir süre sonra da hiçbir şey demeden çekip gitmesini sindirmeye çalıştı. Elinde tuttuğu gazeteyi bir kenara bıraktı ve çantasından her gün bir ümit onu görür veririm diye taşıdığı mektubu çıkardı. Mektubu çöpe attı. Masasına oturdu ve yeni bir mektup yazmaya başladı. Bitirdiğinde onu zarfın içine koydu ve kadının gazetede yazan iş yeri adresine gönderdi.


Kadın her zamanki gibi ofisinde yoğun bir şekilde çalışırken asistanı kapıyı çalarak içeri girdi. Ona bir mektubun gediğini söyledi ve masasının üzerine bıraktı. Kadın önemli bir mektup olabilir diyerek mektubu aldı. İlk gözüne takılan şey mektubun üzerinde yazan kelimeler oldu 'Dolmuşta tanıştığınız adam.'. Kadın zarifçe zarfı açtı ve okumaya başladı:
-Merhaba, her şeyden önce merhaba güzel bayan. Sizi ne kadar tanımamış olsam da bir o kadar da tanımış gibi hissediyorum. Gazetede çıkan haberinizi okudum. Benim hakkında düşündüklerinizi öğrendim. Tabi ki sizi yargılayamam ama size söylemek istediklerim var. Gittiğini gün size mektubumu yazmış vermek için yanıma almıştım. Sabah gözlerim siz aradı ama bulamadı. Sizden gerçekten çok hoşlandım. Düşünmüştüm, belki de mektubu verdikten birkaç gün sonra sizde bana karşı olan hislerinizi söylersiniz ve belki bir çay içmeye gideriz diye... Şu an biliyorum böyle bir şeyin olamayacağını... Sonuçta ben normal bir adamım...


Kadın mektubu bitirdiğine gözleri yaşlarla dolmuştu. Adama karşı gerçekten bir şeyler hissetmişti. Ama orada daha fazla kalamazdı yapması gerekenler vardı, sorumlulukları vardı, herkese karşı... Ama adamın yanıldığı bir şey vardı. Kadın onu zaten normal olduğu için sevmişti...




DOLMUŞ içi ile ilgili görsel sonucu


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rüyalarına Dalan Kız-6.Bölüm

Rüyalarına Dalan Kız - Geçmiş 5

Rüyalarına Dalan Kız - 12.Bölüm